Çin filosu denizleri fethetmeye hazırlanıyor
Çin, son yıllarda gemi inşa sektöründe gösterdiğiyükselişle dünya sahnesinde adından fazlaca söz ettiriyor. Dalian’daki devasa tersaneler, hem ticari hem de askeri gemilerin üretiminde rekorlar kırarken, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması (PLAN) 234 savaş gemisiyle dünyanın en büyük donanması unvanını elinde tutuyor. ABD Donanması’nın 219 gemilik filosuna karşı sayısal üstünlük sağlayan Çin, Güney Çin Denizi’nden Pasifik’e uzanan sularda etkisini artırıyor. Peki, bu yükseliş küresel güç dengelerini nasıl etkileyecek?
DALİAN: GEMİ İNŞASININ KALBİ
Çin’in kuzeydoğusundaki Liaoning eyaletinde bulunan Dalian, ülkenin en büyük tersanelerinden birine ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyılın sonlarında Ruslar tarafından liman şehri olarak kurulan, bugün Çin’in gemi inşa sektörünün merkezi konumunda. Dalian Tersanesi, sadece ticari gemiler değil, aynı zamanda son teknoloji savaş gemileri üretiyor.
Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nden (IISS) denizcilik uzmanı Nick Childs, Çin’in gemi inşa kapasitesinin ABD’nin yaklaşık 200 katı olduğunu belirtiyor. Çin’in ulaştığı bu üretim kapasitesi, Çin’in hem ekonomik hem de askeri alanda denizlerdeki hakimiyetini pekiştiriyor.
ASKERİ GÜÇ GÖSTERİSİ: Xİ JİNPİNG’İN VİZYONU
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping bugüne değin yaptığı açıklamalarda güçlü bir donanmanın ulusal güvenliğin temel taşı olduğunu sıkça vurguladı. Yakın zamanda düzenlenmesi planlanan askeri geçit töreninde, Çin’in yeni nesil silahları sergilenecek. Törene Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un da katılması bekleniyor.
Uluslararası siyaset uzmanları söz konusu törenin bir nevi “Batı’ya meydan okuyan bir güç gösterisi” şeklinde düzenleneceğini ön görüyorlar. Törende anti-gemi füzeleri, hipersonik silahlar ve insansız denizaltı dronları gibi yenilikçi teknolojilerin tanıtılması öngörülüyor.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nden (CSIS) Alexander Palmer, 2019-2023 yılları arasında Çin’in dört büyük tersanesinde 550 bin ton deplasmanlı 39 savaş gemisi üretildiğini belirtiyor. Bu sayı İngiltere Kraliyet Donanması’nın toplam tonajından da fazlasına işaret ediyor. Beri yandan uzmanlar, Çin donanmasının henüz ABD’nin teknolojik üstünlüğüne ulaşmadığını, özellikle uçak gemisi ve denizaltı sayısında geride olduğunu ifade ediyor.
GÜNEY ÇİN DENİZİ’NDE GERİLİM ARTIYOR
Çin’in denizlerdeki iddiası, özellikle Güney Çin Denizi’nde hissediliyor. Hainan Adası’ndaki Yulin Deniz Üssü’nde son beş yılda inşa edilen beş yeni iskele, Çin’in Jin sınıfı nükleer denizaltılarını barındırmayı amaçlıyor. Bu denizaltıların her biri 12 nükleer füze taşıyabiliyor. Ayrıca, sosyal medyada paylaşılan görüntüler, Çin’in yeni insansız denizaltı dronlarını test ettiğini gösteriyor. Mevzu bahis teknoloji Çin’in denizaltı tespit ve gözetleme kabiliyetini artırarak bölgesel gerilimi tırmandırıyor.
Çin’in Tayvan politikası da bu gerilimin merkezinde. Pekin, Tayvan’ı kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor ve “barışçıl birleşme hedefini” sürdürüyor.
ABD’nin Tayvan’a verdiği savunma desteği taahhüdü, bölgede öteden beri var olan çatışma riskini artırıyor.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Çin’in Tayvan’a yönelik “yakın tehdit” oluşturduğunu belirtirken, Asya’daki müttefiklere savunma harcamalarını artırma çağrısında bulundu.
ASKERİ-SİVİL FÜZYON: ÇİN’İN STRATEJİK AVANTAJI
Çin’in gemi inşa sektöründeki başarısının sırrı, “askeri-sivil füzyon” stratejisinde yatıyor. Dalian gibi tersaneler, hem ticari hem de askeri gemiler üreterek çift yönlü bir avantaj sağlıyor. CSIS’ten Matthew Funaiole, bu stratejinin uzun süreli bir çatışmada Çin’e büyük bir üstünlük sağlayabileceğini belirtiyor.
Ticari gemiler, lojistik destekle savaş bölgelerine malzeme taşıyabilir ki bu da Çin’in uzun vadeli çatışma dayanıklılığını artırabilir.
ÇİN’DEN NET MESAJ
Pekin Üniversitesi Deniz Stratejisi Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Hu Bo, Çin’in denizlerdeki yükselişinin agresif bir yayılmacılık olarak görülmemesi gerektiğini savunuyor. “Başka ülkelerin işlerine karışmak, özellikle askeri olarak, bizim çıkarımıza değil” diyen Hu, Çin’in Tayvan konusunda “sabırlı tutum” sergilediğini ve “barışçıl birleşmeyi” tercih ettiğini vurguluyor. Hu’nun ortaya koyduğu fikirlere karşı Çin donanmasının Avustralya kıyılarında gerçekleştirdiği tatbikatlar ve Japonya yakınlarındaki manevralar, komşu ülkelerde endişe yaratmaya devam ediyor.
Çin’in denizlerdeki yükselişi, sadece bir ekonomik ve askeri başarı hikâyesi değil, aynı zamanda Xi Jinping’in “ulusal yenilenme” vizyonunun yansıması olarak kabul ediliyor. Fakat söz konusu yükseliş bir yandan küresel güç dengelerini yeniden şekillendirirken diğer yandan ise endişe uyandırıyor.