Burada bir konuşma yapan Kacır, kendilerini başarıya taşıyacak bir unsurun da kritik malzeme ve ham maddelere erişimi sürdürülebilir kılmak olduğunu söyledi. Kacır, “Nadir toprak elementlerinin yenilikçi kullanımlarının oluşturduğu katma değer ve teknoloji, sürdürülebilir inovasyonun, yeşil ve dijital dönüşümünün kapılarını aralıyor.
Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimize emin adımlarla ilerlerken nadir toprak elementlerine erişimi, bu elementleri işleme ve geri dönüşüm kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi bir tercihten öte zorunluluk olarak görüyoruz. Eskişehir’in Beylikova ilçesinde 694 milyon tonla dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervini keşfettik.
Bu stratejik üretim kabiliyeti kritik ham maddelerde ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmanın yanında bizi nadir toprak elementleri tedarik zincirinde önemli bir küresel oyuncu haline getirecek” diye konuştu. Türkiye’de sürdürülebilir bir NTE tedarik zincirinin kurulmasına zemin oluşturduklarını aktaran Kacır şöyle devam etti:
2 milyar dolara yakın ciro
“NTE’leri katma değeri yüksek ürünlere dönüştürecek, geri dönüşüm yapabilecek laboratuvar ve merkezleri ülkemize kazandırıyoruz. 14 milyon avro tutarındaki bu proje kapsamında MTA Genel Müdürlüğü bünyesinde NTE e-atık geri dönüşüm altyapısı inşa ediyoruz. Munzur Üniversitesi NTE Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde kurulan cevher zenginleştirme ve AR-GE tesisini destekliyoruz. İki tesisin de üretime geçmesiyle NTE’lerde ithal bağımlılığımızı azaltacağız.
2 milyar dolara yakın ciroya ve 1,5 milyar dolarlık ihracat kapasitesine ulaşan rüzgar enerjisi sanayisi başta olmak üzere birçok sektörün ihtiyaç duyduğu ve halihazırda tamamını ithal ettiğimiz mıknatısları üretme kabiliyeti elde edeceğiz.” Kacır, gelecek dönemde de yeşil dönüşümü ve kritik ham madde tedarikini önceleyen Avrupa Birliği (AB) projelerinde kazan-kazan prensibi doğrultusunda işbirliğine hazır olduklarını söyledi.